Karabuğday, kuzukulağıgiller familyasına ait bir besin olup, daha çok greçka ve esmer buğday adı ile bilinir. Dünyadaki toplam karabuğday üretiminin neredeyse yarısı Çin üzerinden sağlanır. Çin'i takip eden ülkeler arasında Rusya, Ukrayna, Polonya, Japonya, Amerika, Kanada ve Fransa bulunur. Orta Asya kökenli bir bitkidir. Amerika'ya ulaşması 17. yüzyıl başlarında olmuştur. Karabuğday verimli olmayan topraklarda bile yetişebildiği için tercih edilme sebebini artırmıştır. Soğuk iklimlerde bile yetişebilmesi ve her türlü iklim koşullarına uyum sağlayabilmesi nedeniyle neredeyse her yerde yetiştirilebilir. Karabuğday hızlı ürer ve etrafında yer alan yabani otların gelişmesini engeller. Tüm bu nedenlerle yetiştirilmesi çok kolay bir üründür. Nadasa bırakılan tahıl ürünleri arasında şımarık olmayan tek ürün olarak bilinir.

Karabuğdayın besin değeri oldukça yüksektir. 100 gram karabuğday yaklaşık 343 kaloridir. 100 gram karabuğdayın içinde 71.5 gram karbonhidrat, 13.25 gram protein, 3.4 gram yağ ve 10 gram lif bulunur. Ayrıca vitamin ve mineral açısından da oldukça zengindir:

İçeriğinin ortalama olarak %15'lik kısmı iyi kalitede bitkisel protein içerir. Emilen kompleks karbonhidratlar sayesinde en etkili ve yararlı şekilde vücudun enerji ihtiyacı karşılanır. Bu özellikleri ile vejetaryenlar ve veganlar için vazgeçilmez bir besin kaynağıdır.

Gluten içermez: Buğday, çavdar, yulaf ve arpa gibi tahıllarda bulunan gluten isimli protein bazı kişilerde alerji yaparak sindirim sorununa neden olur. Bu kişiler genellikle çölyak hastalarıdır. Çölyak hastaları gluten içeren besinler tüketirse bağırsak duvarları iltihaplanır ve gaz, ishal, kramp, ağrı ve şişkinlik oluşur. O nedenle uzmanlar çölyak hastalarına karabuğday tüketmelerini önermektedir.

Zayıflamaya yardımcıdır: Yüksek protein içeren diğer tahıl ürünlerinin tersine karabuğdayda daha az yağ bulunur. Bu nedenle obeziteye karşı yüksek besin değerli ve düşük kalorili zayıflama programlarının vazgeçilmezidir. Lif oranı yüksek olduğu için bağırsakları çalıştırarak sindirime de fayda sağlar. Lifin aynı zamanda doyurucu özelliği ile karabuğday tüketimi uzun süre tokluk hissi verir.

Kolesterolü düşürür: Düzenli olarak tüketilen karabuğday kötü huylu kolesterol olan LDL'nin düşmesine ve iyi huylu kolesterol olarak bilinen HDL'nin artmasına yardımcı olur. Karabuğdayda bulunan steroller kan serumunda kolesterol artışını engeller.

Yüksek tansiyon ve diyabet riskini azaltır: İçeriğinde bulunan potasyum, magnezyum, fosfor ve demir başta yüksek tansiyon olmak üzere kansızlık ve kalp rahatsızlıklarına karşı çok etkilidir. Özellikle magnezyum üzerinde yapılan araştırmalar kan şekerini dengelediği sonucuna ulaşmıştır. Diyabet hastaları karbonhidrat tüketmeleri yasak olmasına rağmen karabuğdayı rahatlıkla tüketebilirler.

Kalp hastalıklarına karşı korur: İçeriğinde bulunan lignanlar kalp hastalıklarına karşı kalkan görevi görür. Her gün düzenli olarak tüketilen 100 gram karabuğday sinir sistemi sağlığı için gerekli olan B1 vitamininin %40'ını karşılar.

Karaciğer dostudur: İçerdiği kolin isimli bileşen sayesinde karaciğer yağlanmasını engeller. Düzenli tüketimi mevcut yağlanmanın azalmasına yardımcı olur. Bu sayede karaciğerin daha düzenli çalışmasına olanak sağlar.

Karabuğday, son zamanlarda oldukça popüler hale gelmiştir. Çoğu kişi beyaz un ya da durum buğdayı kullanmak yerine karabuğdayı tercih eder. Bu popülerliği sayesinde büyük marketlerde ve aktarlardan kolayca temin edilebilir. Ancak piyasada birçok yerde karabuğday adı altında farklı ürünler de satılabiliyor. O nedenle satın alırken dikkat etmek lazımdır. Bunun önüne geçmek için güvenilir markaları tercih etmek ve ürün üzerindeki uyarıları dikkatli okumak gerekir. Çünkü bazı ürünler her ne kadar karabuğday unuyla yapılmış olsa da içinde gluten bulunabiliyor. Bu da alerjisi olanlar için olumsuz sonuçlara sebebiyet verebilir.

Karabuğday tüketimi oldukça geniştir. Birçok yemekte bulgur ya da pirinç yerine kullanılabilir. Çorbadan salataya, ana yemekten mezeye, zeytinyağlıya kadar çeşitli şekillerde tüketilir. Hatta karabuğday unu temin edilerek ekmek ve poğaça da yapılabilir. Tadı da oldukça lezzetlidir ve her türlü yemeğe kolaylıkla uyum sağlar. İster haşlama olarak ister fırında, ister sulu yemek olarak tercih edilebilir.